Su Jin başarılı bir avukattır. Boşandıktan sonra avukat ve anne olarak mükemmel bir hayat yaşıyor. Kızı Gina'yı Amerika Birleşik Devletleri'nde okumaya hazırlıyor. Babası In Woo onlarla yaşıyor ve torununa bakıyor.Su Jin'e bir araba kazasının ardından aniden Alzheimer teşhisi konur. Hafıza kaybı nedeniyle yavaş yavaş küçük bir çocuğa dönüşmeye ve sevgi dolu bir eşlik etmeye başlarken, babası onun yanında kalarak onu korur.

Yaşanmaz bir 22. yüzyıl Dünyasında, bir iç savaşın sonucu, bir robot paralı asker yaratmak için elit bir askerin beyninin klonlanmasına bağlıdır.

Genç bir Usta Ip bir adam kaçırmayı durdurduğunda, acımasız bir insan kaçakçılığı çetesiyle bir bölge savaşını ateşler. Misilleme olarak çete, Ip Man'in yakın arkadaşlarından birini kaçırır ve onu grubun acımasız boks şampiyonu ile kafa kafaya yüzleşmeye zorlar.

Hız, hayaller ve para peşinde koşan bir sürücü ekibi, 1988 Seul Olimpiyatları sırasında güçlü bir figürün rüşvet fonu soruşturmasına dahil olur.

Bir kız büyük bir gizli laboratuvarda uyanır. sonra yanlışlıkla evini bir çeteden korumaya çalışan başka bir kızla tanışır. Gizemli kız, beklenmedik güçleriyle çeteyi devirir ve laboratuvar personeli onu bulmak için yola çıkar.

Acımasız ve gizli bir suç örgütünün peşinde Güney Kore'ye dönen Rim Chul Ryung'u takip edin. Bir hata onu siber suçlar departmanına gönderdikten sonra soruşturma ekibine geri dönmek için Kuzey Kore ile çalışmaya gönüllü olan Kang Jin Tae ile yeniden ekip oluşturur.

Film Prens Yeongsan (1494-1506) döneminde, Prens Yeonsan ve hain bir hizmetçi arasında geçenleri konu ediyor.

Prenses Deokhye (Son Ye-Jin) Kore’nin son prensesidir. O, Japon sömürgesi yönetimi tarafından rehin alınır ve Japonya’ya götürülür. Çağın zorlu koşulları altında, Kore halkının umudunu korumak için mücadele eder.Jang-Han (Park Hae-Il), Kore bağımsızlık savaşçısıdır. Onun görevi aşık olduğu Prenses Deokhye’yi Kore'ye geri getirmektir.

Her ikisi de yalnız kalmaktan hoşlanmayan ancak konu flört etme konusunda endişeleri olan 32 yaşındaki Woo-ri ve 28 yaşındaki Ja-young, bir uygulama aracılığıyla tanışıyorlar.

Her ikisi de yalnız kalmaktan hoşlanmayan ancak konu flört etmeye geldiğinde özel endişeleri olan 32 yaşındaki Woo-ri ve 28 yaşındaki Ja-young, bir uygulama aracılığıyla buluşuyor.

Soul-won, annesinin ödünç verdiği 100 milyon wonun her kuruşunu kaybetti. Daha da kötüsü, işinden kovulur. Annesi, pansiyon işletmeciliği işini devretmesi şartıyla onu affetti. Sonra denizaşırı bir gezi için ayrıldı. Soul-won bir anda pansiyonun sahibi olur. İlk günden itibaren büyük bir sorun yaşanır. Sürekli şikayet edecek kadar hassas olan Wang Ye-min, Soul-won'u rahatsız eder. Bunun da ötesinde, Soul-won'un kuzeni Jae-woo, ona her bakımdan kötü davranır. Yeni bir sınır neden gece geç saatlerde görünmüyor? Ve yeni yatılı, sinsi bir hırsızı soğukta nakavt eder ve uzun vadede şaşırtıcı bir şekilde ortaya çıkar…. Beş adam bu şekilde Beşinci Pansiyonda birlikte yaşamaya başlar!

Bir politikacı olarak Joo Sang Sook, ulusal meclis üyesi olarak dördüncü kez aday olmaya çalıştı. Joo Sang Sook, büyükannesini ziyaret ettikten sonra yalan söyleyemedi. Şimdi, Joo Sang Sook siyasi dünyaya dönmeye çalışıyor.

18'ine girmekte olan Su Min (Lee Young Hoon) yetimhaneden ayrılıp Seul'e gider ve üniversite için para biriktirmek amacıyla çeşitli işlerde çalışır. Fabrikadaki işinden çıkarılınca Su Min bir eşcinsel barında erkek eskort olarak çalışmaya mecbur kalır. Çoktan dibe vurmuş olsa da, Jae Min'in (Lee Han) girişiyle Su Min'in hayatı hem daha karmaşık, hem de daha anlamlı bir hale bürünür. Varlıklı, muhafazakar bir ortamdan gelen Jae Min cinsel eğilimlerini ailesinden gizlemektedir. Üstelik nişanlanmış olmasına rağmen Jae Min Su Min ile birlikte olmak için herşeyden vazgeçmeye niyetlidir, ve böylece bu ikili tutkulu bir ilişkiye kapılırlar. Ancak hayatın gerçekleri yakalarına yapıştığında, aşkın herşeye yetmeyeceğini farkederler...

Her gece kabus gören sıradan bir ev hanımı olan Yeong-hye, sonunda bir vejeteryan olur ve buzdolabındaki tüm etleri çöpe atar. Kocası Kil-soo, davranışlarından şikayet etmeye başlar. Ailesi de sağlığından endişe ediyor. Bir aile döneminde...

Bir baba, bir abla ve minik bir erkek kardeşten oluşan bir ailenin dramatik öyküsünden bir kesit. Minik çaplı bir çeteye katılıp minik bir suçtan hapse giren ablanın (Ae Su - Jeong-eun rolünde) eve dönüşüyle adım atar film... Baba kızını pek hoş karşılamaz ancak her ne hikmetse kızının dönüşü onu birazcık rahatlatmıştır... Geçmişten gelen bazı kırgınlıkların da etkisiyle baba ve kız arasındaki ilişki epeyce bozuk bir hal almıştır. Kızın kardeşi ve babanın da oğlu olan Jeong-hwan onları bir arada tutabilen tek şeydir görünüşte... Fakat bütün bu hayal kırıklıklarının, gizlenmiş nefretin gerisinde baba-kız içinde hala dile gelmemiş de olsa bir sevgi var mıdır? Dış etkenlerin daha da fenaleştirdiği baba-kızın ilişkisini yürek burkan hüzünlü sahnelerle konu alıyor bu film...

Kore'nin feodal geçmişinde, tahttan indirilen Veliaht Prens Lee Heon, tahtı gasp eden zalim ağabeyi tarafından yalnız bir sürgüne zorlandı. Kardeşi onu öldürerek kraliyet koltuğundaki yerini güvence altına almayı planladığı için Lee Heon her an hayatından endişe ediyor. Suikastçılar ve diğer entrikalar, tek gerçek müttefiki sadık ve iyi kalpli koruması Geum olan Lee Heon için sürekli bir tehdittir. Bu arada, modern zamanlarda, Eun Ho adında bir lise öğrencisi tabloları sever. Aslında sanat onun tüm dünyasıdır. Ve kendisine gizemli bir tabloyu tamamlama görevi verildiğinde, beklenmedik bir şekilde uzak geçmişe çekilir ve burada Lee Heon ile tanışır. İkili yakın, romantik ve hassas bir bağ kurmaya başlar. Ancak veliaht kral sürgündeki Veliaht Prensi mümkün olan en kısa sürede öldürmeyi umarak huzursuzlaştıkça, Eun Ho onun Lee Heon'un en iyi - belki de tek - hayatta kalma şansı olabileceğini anlamaya başlar...

Sang-Hoon bir gece dairesinden, bir kadının çığlığını duyar. Dairesinden dışarı bakar ve Tae-Ho’nun bir kadına çekiçle vurduğunu görür. Sang-Hoon ve Tae-Ho göz teması kurar. Sang-Hoon polisi aramaz. Sonraki gün kadın ölü bulunur. Dedektif Jae-Yeob olayı araştırır. Sang-Hoon hala dehşete kapılmış haldedir ve Dedektif Jae-Yeon’a tanık olduğu şeyi anlatmaz. Çok geçmeden aynı cinayete tanık olmuş başka bir apartman sakini, Tae-Ho tarafından öldürülür. Sang-Hoon, kendisini ve ailesini katilden korumaya çalışır.

Haeyoung umutsuz bir kızdır. Çin restoranı işleten babası ve küçük bir kardeşiyle birlikte yaşıyor. Bir gün babası gizemli bir kaza geçirir ve onu sorumluluk sahibi bir konuma sokar. O artık sadece evin reisi ve küçük kardeşine bakmak zorunda değil, aynı zamanda kaza hakkındaki gerçeği bulmakla görevli bir müfettiş ve çirkin dünyaya karşı duran bir savaşçı.

Joseon'un en iyi dedektifi Kim-Min ülkede kol gezen yüklü miktardaki sahte gümüş külçelerinin izini sürmeye kalkışır. Ayrıca küçük bir kızın kayıp kardeşini bulmaya çalışır.

Sang-hyeon (Song Kang-ho), bir çamaşırhanenin sahibi ve arkadaşı Dong-soo'nun (Gang Dong-won) çalıştığı yakındaki kilisede bir gönüllüdür. İkisi birlikte yasa dışı bir iş yürütürler: Sang-hyeon zaman zaman kilisenin bebek kutusundan bebekleri çalar ve...