Ertesi Gün, karısının genç kızla aldatan kocanın içten içe yaşadığı pişmanlığı izleyicisine aktarıyor. Nasıl böyle bir hata yaptığının muhasebesini yaparken başka bir kadınla daha tanışıp yeniden karısını aldatan adamın, bu utanç tablosunu daha fazla taşıyamayıp karısına her şeyi anlatması ile tırmanan dramatik olaylar işlenmektedir.

Üniversite öğrencisi Hae-Won Öğretmen Sung-Joon'dan ayrılmak ister. Onların gizli saklı bir ilişkisi olmuştur.Hae-Won yarın Kanada'ya göç eden annesiyle tanışacaktır. Hae-Won annesiyle tanıştıktan sonra depresif olmaya adım atar ve uzun süreden sonra ilk kez Song-Joon'la karşılaşmaya karar verir. O gün Hae-Won ve Sung-Joon bir restoranda ders çalışan aynı okulun öğrencileriyle karşılaşır ve ötekiler onların ilişkisini öğrenir. Hae-Won daha karamsar hale gelir. Bunun sonucunda Sung-Joon başka bir yere kaçmayı önerir.

Film bölümü öğrencisi olan Oki beraber çıktığı genç ve yaşlı iki adam hakkında film yapar. Filmimizde, onlarla dağa çıkar ve onlarla olan farklı alanlardaki tecrübelerini gösterir. Hepimiz bu iki deneyim arasındaki farkları, Oki’nin ve bu iki adamla içinde olan ilişkiyi görmekteyiz.

Marazlı sinemaseverler, bideva romantikler, Woody Allen’vari diyaloglar, bitmek bilmeyen ölçüsüz içki âlemleri, sigara ardına sigara... Cenup Kore yeni dalga sinemasının kahramanlarından yönetmen Hong Sang-soo, bu son çalışmasında bizlere gene bir karakter komedyası sunuyor. Filmimizde, genç bir hanımı ve onun ardından ayrılmayan üç çaresiz adamı izliyoruz. Amerika’da beyazperde okumak isteyen Sunhi, Profesör Choi’den kendisi için bir tavsiye mektubu yazmasını rica eder. Bunu başarmak için de, eski sevgilisiyle onun en yakın arkadaşını flört ve ihanetten mürekkep bir keşmekeşin içine çeker. Üç adam olan biteni anlayana dek epey bir zaman geçecektir.

Kadın Erkeğin GeleceğidirYıllar sonra, iki arkadaş çok soğuk bir kış sabahı karşılaşır. Hunjoon film çalışmalarından sonra, Amerika’dan yeni dönmüştür. Munho, bir üniversitede yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Bir Çin restoranında içerek geçmişten söz ederler. İçme ve konuşma saatleri, geçmişin karışık anıları; onlara bir kadının anılarını geri hatırlatır. Her ikisi de aynı anda bir kadına aşıktır...

Hikaye yaratma tıkanıklığı yaşayan yönetmen Joong-rae (Kim Seung-woo) ilham duygusunu yenileyip yazmakta olduğu senaryoyu bitirebilmek için, yanında yapım tasarımcısı Chang-wook (Kim Tae-woo) ve Chang-wook'un pop şarkı bestecisi olan kız arkadaşı Moon-sook (Ko Hyeon-geong) ile Kore'nin batı kıyısındaki Shinduri Sahili'ne gider.Daha tanıştıkları ilk anda Moon-sook yönetmenden etkilenir, ve çok geçmeden ikisi Chang-wook'u ekerek boş bir otel odasına gizlice sıvışıp birbirlerine olan sevgilerini ifade ederler. Moon-sook dışarıdan güçlü, bağımsız bir kadın olarak görünmekte, Joon-rae kendinden emin bir yönetmen imajı çizse de her ikisi de önceki ilişkilerinin yaralarını sarmaya çalışmakta ve aslında çok kırılgandırlar.Sabah olunca, Joong-rae'nin önceki geceye dair sevecen duyguları buz keser, bunun kendi başarısız evliliğini hatırlatmasına dayanamaz, ve Moon-sook'a acil bir işi çıktığı bahanesiyle hemen Seul'e dönmesi gerektiğini belirten bir telefon mesajı bırakarak ayrılır.Birkaç gün sonra, filmi hakkında kendisiyle bir röportaj yapılacağı numarasıyla geri döndüğünde Sun-hee (Song Seon-mi) ile tanışır... Sun-hee ona Moon-sook'u hatırlatır.

In Seoul, the paths of two men and one woman intersect and move apart from one another, centering around their love for cinema. A suicidal student meets a young woman who decides to follow him in his fatal gesture. Coming out of a cinema, Tongsu, an unsuccessful filmmaker, spots a beautiful young woman, and recognizes her : she is the main actress in the film he has just seen. The life of this wavering and distressed young man strangely echoes the one of the young man from the beginning...